17 Haziran 2011 Cuma

Cuma günü sendromu olur mu demeyin... Ben yaptım oldu!

Çok bunalıyorum. Bu plansızlık, bu dağınıklık, kararsızlığımın hat safhalara ulaşmışlığı beni mutsuz ediyor. Küçük şeyler sinirimi bozuyor.


Bunalıyorum...



Bugün bitmeli. Saat 18:00 olmalı. Ve ben arabama koşmalıyım. Bu akşam Ceceli yi dinlemeye gitmeliyim, mest olmalıyım. Ama havada ara ara sağanak yağmur, Emirin erkenden uykusunun gelmesi, bensiz uyumasını istememem, onu bırakıp iş dışında bir yere gitme fikri beni rahatsız ediyor.



Bir de eşim tarafından Adapazarında geçirilmek istenen cts-pazar programı..

Yani istediğim gibi geçiremeyeceğim bir haftasonu beni bekliyor.


Elimdekilerle mutlu olma, idare etme, alttan alma fikri bana ait şeyler olmadığı gibi, bu sıralar hiç kabullenemiyorum.



Kafamda olsun istediğim birkaç şey var, onlara konsantre olmak istiyorum.

Eşimin iznini ayarlayamadığı gezi için 23 Haziran sabahı Gaziantep' e kalkacak uçakta olmak istiyorum mesela,

Bu sıralar yeni bir iş teklifi almak istiyorum,

Akıllı, ilk göz ağrım yeğenime güzel bir karne hediyesi almak istiyorum, ama ne bilmiyorum.



Sıradaki şarkıyı kendime armağan ediyorum... O da ne! Serdar Ortaç söylüyor:

"Hayaaat, beni neden yoruyosuuunnnn...."

Hiç yorum yok: