
- Herşeyin bir ilki vardır. Dışarı çıkmadan geçen 3. günüm... Hayatımda bir ilk olsa gerek...
- Üstelik annemlere gelen misafirlerle bile görüşmüyorum. Sebep domuz gribi falan değil. Picamalarımı çıkarmak istememem ve tocaman göbeğimle insanların : "-Ah canımmm baya şişmişsin..." tarzı cümlelerine muhatap olmamak. Bu yüzden gelenlere "-Tuğba dinleniyor" dedirtiyorum.
- Belimin arkasındaki "kuluç" mudur nedir ona benzeyen, belirli bir bölgede yaşayan ve hiç geçmek bilmeyen ağrı ile yaşamayı öğrendim. Allah jakuziyi icad edenden razı olsun...
- Önceleri uzun süre ayakta durduğumda başlayan pelvis kemiklerimdeki ağrı, şimdilerde pelvis kemiklerimde ve etrafındaki tüm kaslarda günün her saatinde var. Yatarken bacaklarımı hareket ettirmeme, ayakta iken yürümeme ve ayakta durmama engel oluyor. Korkum, doktorumun bu ağrılar hakkında beni tatmin edici yorum yapmayacak olması.
- Normal doğum yapan birkaç kişiye bu ağrılardan bahsettim. Herkes bebek aşağıda mı dedi... Bebek nerde bilmiyorum. Gördüm ki herkes doğum öncesi ve sırasındaki tecrubelerini neredeyse unutmuş. Ya da bilinçaltına atmış. Bu yüzden bugün uzun uzun yazıyorum.
- Toplam aldığım kilo 16 :) Nasıl oldu da 16 oldu anlamadım. Almam gerekenden çok çok fazla. Ama stres mevzusu yapmıyorum. Son viraja girmiş gibi hissediyorum. Alsam alsam 4 daha alırım. 20 ile tamamlarım diye düşünüyorum.
Yazdıklarımı okudum. Hep olumsuz şeyler gibi görünüyor. Aslında bunlar hep geçecek olan benim 9 ay 10 günlük yolculuğuma hareket katan şeyler. Bu ağrı,sızı, git,gel psikolojilerle oyalanıyorum aslında. Meleğim canım bebeğimin gelişini beklerken sabırsızlanmamın bıdı bıdısı :) Biran önce geçsin zaman, oğlumu kollarıma alayım, zaten diğer anneler gibi herşeyi unutucam biliyorum :)
Peeeh, kasık ağrısı da neymiş, fazladan 20 kilo dediğin nedir... Benim minik balığım sağlıklı, huzurlu, neşeli olsun da...