24 Kasım 2009 Salı

33.Hafta... İşyerinde geçen sayılı günler...

En son ne zaman 10-15 gün çalışmadan geçirdim hatırlamıyorum. Hani hastalık falan hariç böyle evde oturup çıkıp istediğim yere gidebilecek kabiliyette olup da işe gitmediğim zaman dilimi... Sanırım çook uzun zaman önceydi. Hep dışarı dönük bir insan oldum. Okul- İş hayatını seven, anlamlı anlamsız, amaçlı amaçsız gezmeyi seven biriydim. Bir gün sabahtan akşama kadar evde kalayım, akşam olunca afakanlar basar, kendimi bir şekilde dışarı atardım.

Tabi hamilelikten dolayı dışarı dönük olma durumu ortadan kalktı ama bu kez de çalıştığım için iş-ev arası monoton geçti 8 ay. Bugün itibarıyla tam 1 hafta oldu çalışabilir raporu alalı. Ama anladım ki daha fazla çalışamıycam. Otururken kalkıp adım atmak, uzun süreli oturmak ya da uzun süreli ayakta kalmak gerçekten işkence halini aldı. Wc ile oda arasındaki koridor sanki hiç bitmiyor yürürken.

Elimdeki işleri tamamlayıp, tamamlanan ve sorumlusu olduğum projeleri arkadaşlara devretmeye başladım. Halimi gören sen artık çalışma otur evinde yat dinlen diyor. Müdürüm bile acımaya başladı. Kendimi zorlayıp çalışmaya çalışmanın anlamsız olduğunu düşünüyorum.
Onun yerine psikolojik ve fiziksel olarak doğuma hazırlansam, evimde dinlensem, oğlumun hazırlıklarını tamamlasam daha iyi olacak.

Cuma günü kurban bayramı. Bugünü saymazsak bayrama kadar 1,5 gün daha çalışıcaz. Bayramdan sonra çalışmıycam gibi görünüyor...

Dün akşam kocamla oturup internetten, Emirin odası için yaptırdığımız mobilyanın kulplarını aldık. Şimdi merakla kargonun gelmesini bekliyorum. İşte bazıları :

Mobilya gelip odaya son şeklini verince fotoğraflarını çekip buraya eklerim.
Buraya not düşmem gereken aslında birçok şey var ama kafam öyle dağınık ki... Toparlayamıyorum...
  • Babaannem hasta... Hem de çok... Son zamanları sanki, gözleri kapalı, sadece serumla besleniyor, kalkamıyor, konuşamıyor. Aklıma geldikçe üzülüyorum.
  • Aldığım kilolara alışmaya başladım. Nasılsa doğumdan sonra veririm, nasılsa işyerinde son günlerim diye kendimi avutuyorum. Hata yapıyorum biliyorum...
  • Doğum korkusu rüyalarımı tetikliyor. Kısa kısa kabus denilecek rüyalar görüyorum ardarda bitmek tükenmek bilmiyor. Bu beni gün boyu huzursuz yapıyor.
  • Ellerim Shrek'in karısı fiyonanın elleri gibi şiş, sosis değil salam mubarek. Ayaklarım şişmiyor ama yüzüm ellerim baya bildiiniz şişme bot...
  • Bugün itibarıyla 52 gün kaldı hesaplanan doğum tarihine... Aklıma geldikçe karnım ağrımaya başlıyor. Soluğu wc de alıyorum. Psikolojinin fizyolojik etkilerini görebiliyorum kendimde. Bu ayki dr kontrolümde Yıldız Hanımdan bu konuda yardımcı olmasını istiycem. Bakalım ne olacak...
  • Bayramda kaynanamlara gitmiycem. Kocam ve babam sabah gidip kurbanı onlarla kesip gelecekler. Kimse benden oraya gitmemi beklemesin. Halim olsa çarşıya çıkıp bikaç eksik tamamlıycam. Herkesten anlayış lütfen...

Şimdilik bu kadar... Çok döküldüm :S





Hiç yorum yok: