30 Haziran 2009 Salı

Bazen acı bazen tatlı olur sözcükler...Bazen kahreder, bazen mest...



Herşey kötü giderken çiçekçinin kollarında bir çiçekle ofisin kapısından girişi beyaza, pembeye boyar herşeyi... Aklında ilk "kime?" sorusu uyanır...Sonra isminiz duyulur "Tuğba hanım?"

Evet evet o benim... O çiçekler benim...

Üzerindeki notu okumak istemezsiniz hemen, zaman geçmese de, hep o anı yaşasam dersiniz...

Bu zorlu hayat yollarında O'nunla yolculuk yaptığınız için mutlu olursunuz notu okuyunca... İyiki eş olarak O'nu seçmişsinizdir. İyi ki yanınızda o vardır...

Günlük yaşanan saçma sıkıcı zarar verici olaylar dağılır, unutulur, çocuk olmayı hatırlarsınız...

Tabi bazen de durum tam tersidir....
Sözcükler yıkıcıdır, yaralar, ateşe verir içinde açmış çiçekleri... Kalbini deler geçer, göğüsten girer sırtından çıkar, kapanmayı bekleyen delikler açar yürekte...

Çocuğun acizliği hüküm sürmeye başlar bedende. Akıl saati durmuş, kalp dili susmuştur. Nereye gitsen, nereye saklansan birşey değişmeyecektir. İçin buruk, yüzünde etrafa hissettirmemek için botoks gibi bir donukluk...

İşte böyle gider gelir insan iki dünya arasında... Dünya mı güzeldir, ahiret mi?

Gitmek mi zordur kalmak mı?

Söylemek mi kolaydır susmak mı?

Buralara yazarsınız futbol maçı anlatır gibi, ya da şarkının notalarına vurur gibi...
İner çıkarsınız...

22 Haziran 2009 Pazartesi

Rahat, huzur, denge, sakinlik, ohhhh HAYAAAAT!!!!

Her hafta daha bir farklı geçiyor. Çünkü sen varsın ve değişiyorsun. Benim ruh halim, fiziksel ve kimyasal halim de değişiyor. 11. Haftanın içindeyiz...Yani 10+5... Nerdeyse 12. haftaya giricez. Artık bebeğim 3 aylık diyebileceğim...

Bu hafta güzel birsürü olay oldu. Mesela dedenin prostat biyopsisi sonuçları temiz çıktı. Havalara uçtuk..Hala ayaklarımız yere basmıyor.

Babanın askerlik sıkıntısını aşabilmek için bitirmeye çalıştığı A.Ö. İşletme final sınav sonuçları açıklandı. Tüm dersleri geçmiş. Yine havalara uçtuk, hatta hala havalarda uçuyoruz. Bütün yazı bütünleme stresiyle geçirmemize gerek kalmadı :D

Haftasonu yine oldukça sıradandı ama son derece huzurlu, bir o kadar da keyifli ve memnun ediciydi. Cumartesi günü çarşı pazar fink atıp, 2 hamile pantolonuna 130 tl bayılınca, hamile olma durumunun gerçekten tadını çıkarmam gerektiğini anladım:D Artık ufak ufak karnım belirginleşmeye başladı. Halihazırdaki tüm pantolonlarım sıkıyor....

Dün babalar günüydü. Canım babam, müstakbel baba adayı kocam ve diğer aile bireyleri ile terasta pastalı çaylı börekli huzur dolu harika bir akşam geçirdik...

İşte bu bloga yazmasam olmaz bir olay... İlk hediyen, ilk ayakkabın teyzenden geldi. Ananen ayakkabılarını öptü durdu. Elimizde ayakkabıların herkes hasretle seni bekliyor.

Cinsiyetinin belirlenmesine 1 ay kaldı. Odanı boşaltma çalışmaları devam ediyor. Kafamdaki bebek odası renk tercihlerinden sonra netleşmiş olacak.

Canım bebeğim, son halini unutamıyorum. Ellerinin, bacaklarının hareketi gözümün önünden gitmiyor. Seni her gördüğümde ağlar oldum. 2 Temmuzda ikili test ve ense kalınlığı ölçümü için yine doktordayız. 2 Temmuz gelsin, hoşgelsin diye bekliyorum....

18 Haziran 2009 Perşembe

Sana bir hayat çiziyorum...

Sana bir hayat çiziyorum bebeğim, müzik çalan yıldızlar, danseden hayvanlar, el şaklatan bitkiler var...
Müziksiz bir yaşantı düşünemiyorum. Herhangi bir müzik aleti çalamıyorum veya şarkı söyliycek güzel bir sesim yok ama bebeğim, büyüdüğünde mutlaka müzikle uğraşmanı istiyorum. Az yada çok... Çal ya da söyle farketmez.. Ruhuna müzik işlesin istiyorum. Şimdiden olmazsa olmaz aşağıdaki cd leri http://www.onmusicstore.com adresinden senin için sipariş ettim.. Karnımdayken dinlemeye başlıycas... Etraftan gelen anlamsız sesleri bu sesler bastırıcak..
Anadolu ve Dünya Ninnileri
Serkan Akgün

Bu albüm bebeğinize günün her saati dinletebileceğiniz 12 ninniden oluşmakdatır. Uzman pedagoglar eşliğinde hazırlanan bu albüm, pekçok anadolu ve dünya ninnisi arasından seçilmiştir.
- İstanbul Ninnisi
- Van Ninnisi
- Gaziantep Ninnisi
- Erzincan Ninnisi
- Kütahya Ninnisi
- Rumeli Ninnisi
- Alman Ninnisi
- İrlanda Ninnisi
- Çin Ninnisi
- İngiliz Ninnisi
- İtalyan Ninnisi
- İskandinav Ninnisi

Raimond Lap adında bir sanatçının hazırladığı bebek müziği konseptine ait 2 albümü aşağıda listeledim :

Lovely Sleepy Baby - Uyuyan Harika Bebek
Raimond Lap
Sihirli bir rahatlama anı.
Sanatçı bu albümünde bebekleri rahatlatarak, daha kolay uyumalarını sağlayacak şarkıları seçmiştir.
1. Free as a Bird
2. Take Your Time
3. Safe at Home
4. Baby's Melody
5. Baby's Love For Parents
6. Toddler's Rest
7. Almost Asleep
8. Sleepy Melody
9. Toddler and Baby

Lovely Baby Mozart - Harika Bebek ve Mozart
Raimond Lap
Eğitici ve Zevkli!
Sanatçı bu albümde en güzel Mozart eserlerini bebeklerin hassas kulaklarına göre uygun şekilde düzenlemiştir.
1. Lovely Little Night Music (KV 525)
2. Sweet Adagio (KV 356)
3. Lovely Allegro (KV 3)
4. Baby's Ave Verum Corpus (KV 618)
5. My First Minuet (KV 2)
6. Lovely Baby Piano Concerto 21 (KV 467)
7. Tender Sonata Adagio (KV 282)
8. Baby's Sonata Facile (KV 545)
9. Lovely Turkish March (KV 331)
10. Baby's Sonata Allegro (KV 457)
BEBEK MÜZİĞİNİN FAYDALARI
1- Zihinsel gelişime etkisi; Yapılan araştırmalar, çocuk beyninin gelişiminde özellikle ilk yıllar, müziğin çok önemli bir etken olduğunu ortaya koymuştur.
2- Duygusal gelişime etkisi; Anne karnından itibaren müzik dinleyen bebekler hırçın hareketler yerine daha uyumlu davranış sergilerler. Huzurlu büyüyen bebek için bu ilerleyen yıllarda büyük bir avantajdır.
3- Fiziksel gelişime etkisi; Müzik dinleyen bebekler bazı şarkılarda hareketlenirler. Büyüdükçe bu hareketlilik el çırpmaya, oynamaya, dans etmeye dönüşür. Dolayısıyla bu hareketlilik bebeğin küçük kas, büyük kas gelişimini sağlar.
4- Sosyal gelişime etkisi; Müzik dinleyen bebekler, melodi, armoni, ritim gibi müziğin en önemli unsurlarını öğrenirler. Bu da ilerleyen yaşlarda onlara mükemmel bir avantaj sağlar.
5- Müziğin matematik zekası gelişimine etkisi vardır.
6- Müziğin kulak ve dil gelişimine etkisi vardır.
7- Zihinsel gelişimin % 85’ i 8 yaşına kadar, Beyin gelişiminin % 80’ i 3 yaşına kadar tamamlanır. Zeka gelişimini ve beyin gelişimini ilk aylar beslenmeden sonra olumlu etkileyen ilk faktör müziktir.
8- Bilim Adamları, prematüre doğan bebekler üzerinde inceleme yaparak Klasik Müziğin iştahı açtığı belirlediler ve Klasik Müzik dinleyen bebeklerin daha çabuk büyüdüğünü ve yaşamlarının ilk stresten daha hızlı arındığını kaydettiler. Ayrıca Klasik Müzik çalındığında bebeklerin kalp atışları düzen girdiği ve nefes alıp vermelerinin kolaylaştığı tespit edildi.
ANNE-BABALARA UYARILAR
1- Ses çipiyle üretilmiş oyuncakların çoğu hatalıdır. Bebeklerin kulakları için fazla yüksek ve tizdir. Müzik kutularında da aynı tehlike olabilir. Ayrıca bebekte yanlış ton duygusu gelişebilir.
2- 24 saat bebeğe müzik dinletmeyin. Aralıklarla dinletin. Sürekli müzik dinleyen bebek müziğe karşı bağışık hale gelir. Bir süre sonra bir gürültü gibi algılar.
3- Her müzik doğru müzik değildir. Klasik Müzik bile olsa. Tempoları çok hızlı ve sert müzikten kaçının. Bebeğin yeni oluşmakta olan çok hassas kulak zarını düşünün.
4- Bebeğin ağlamayı kestiği, uykuya geçtiği ve tepki verdiği şarkıları belirlemeye çalışın. Sevdiği müziği daha fazla dinletin.

17 Haziran 2009 Çarşamba

Artık gerçek bir blogum var...:)

Günlerdir üzülüyordum, blogumun temasını değiştirdim rengarenk yaptım neden hala hiç okuyanım yorum yapanım yok diye...
Ve ilk yorumumu waffle konulu yazıma aldım. Sevgili http://chido-s.blogspot.com/ blogumu okumuş, hatta izlemeye almış, bir de beni kırmayıp waffle tarifi yayınlamış sitesinde...
Başarısız waffle girişimimden sonra yeni bir enerjiyle bu akşam tekrar deniycem, bütün evi o güzel kokuya boğcam :D

Meleğim, annen bu gece karışık rüyalar gördü. Ama umarım hepsi sadece benim vesveselerimin eseridir. Keşke benimle haberleşmeye başlasan. Azcık tekmelesen, takla atsan, amuda kalksan da ben de evet şuan iyi diye içimden geçirip rahatlasam.

Bugün öğle tatilinde Yıldız Hanıma kontrole gidicem. Tahlil sonuçlarım çıkmış, internetten baktım. Bakalım dr hanım ne diycek gidişata:D 2 hafta içinde aldığım 1 kiloyu farkedecek mi :S Umarım tarttırmaz:S Çünkü bu hafta o 1 kilodan kurtulmaya çalışıcam...

Babalar günü yaklaşıyor. Babana güzel bi süpriz yapsak ne hoş olur demi :D
Bişeyler düşünelim, güzel bir hediye hazırlayalım ona...
Benim dünya meleği kocam baba olacak, şimdiden hissetsin babalık duygusunu :D

Şimdi iş saati. Öğleden sonra dr kontrolümle alakalı yine yazıcam...

13 Haziran 2009 Cumartesi

Bol bol geziyorum, sen de gezmeyi sev diye...

Canım bebeğim,
Bu sabah doktorumuzun istediği testleri yaptırmak için hastaneye gittim. Hızlı bir şekilde kan ve idrar örneklerimi verip eve döndüm. Haftalardır ilk kez tüm haftasonu boyunca hiç işe gitmiycem. Bu acayip rahatlatıcı!!

Evde teyzenin hazırladığı kahvaltıdan nasiplendim. Haşlanmış yumurtamı peynirimi domatesimi yedim. Biraz bal ve ekmek... Artık hararetli bir gezmeye hazırdım...

Kenan enişten işe giderken, teyzen, ben ve 2 böceği viaport'a bıraktı. Viaport kazan biz kepçe, Furkan ve Yusuf da kazandaki pirinç taneleri :D Koşturduk durduk. Şuan ayaklarımı bileklerden itibaren hissetmiyorum:D Gezinin en zevkli kısmı oyun parkında böceklerimin tepindikleri zamandı:) Hem çok yaramazlar hem de çok ama çok tatlılar:D

Birkaç bebek mağazası gördük, senin varlığını hissederek beşiklere, emziklere, kıyafetlere bakmak acayip bir duygu. Keşke cinsiyetini öğrensem de hemen alışverişe başlasam:)

Babanı bugün biraz yalnız bıraktık. Hemen sitem etmeye başladı:D
"Gelicem diyosun gelmiyosun" derken bir çocuktan farksızdı telefonda ses tonu:)
Bebeğim, eğer bu satırları okursan neden babanı sevdiğimi ve neden eş olarak seçtiğimi anlamış olacaksın.

Şimdi internete göz atıp, waffle yapmasını öğrenmem lazım. Zira bugün aldığım waffle makinasının çalışıp çalışmadığını anlayamıycam :S

10 Haziran 2009 Çarşamba

En güzel hamile blogu benimki...

"Bebeğiniz bir zeytin kadar büyük artık 2-3 cm kadar boyu var. Ne kadar çabuk büyüyor değil mi ?
Göz kapakları bile oluştu ama hala kapalı. Kulakları da oluşuyor yavaş yavaş. Kollarını ve ayaklarını hareket ettirmeye başladı.
Ayakları hala birleşik ama parmakları ayrılmaya başladı. Hormonal dengenin değişmesinden dolayı zor günler geçiriyorsunuz, bu nedenle eşiniz size karşı anlayışlı olmalı."


diyor hafta hafta gebelik takibi yapan siteler...

Yani içimde bir zeytinsin artık :) Büyüyorsun..

Bu sıralar nette gezinip bolbol blog site okuyorum. Benim gibi hamile günlüğü tutan var mı diye bakıyorum. Genelde ya yarım kalmış, ya haftada bir belli bir formatta yazılmış, ya da doğumdan sonra bırakılmış günlükler var... İstediğim gibi bir blog henüz bulamadım. Doğuma kadar şen şakrak yazılmış yazılar, doğumdan sonra uykusuz sinir sistemi altüst olmuş yeni anne çığlıklarına yerini bırakmış... Gülsem mi ağlasam mı :S

Bebeğim, yoksa sen de doğunca bana böyle zor zamanlar mı yaşatacaksın! Hayır inanmak istemiyorum. Uslu bir bebek olacağın inancındayım. Çünkü son derece huzurlu bir hamilelik geçiriyorum. Bazen maddi sıkıntılar canımı sıkıyor gibi olsa da izin vermiyorum. Annemler, ablam, sevgili kocam hayatımın mihenk taşları beni rahatlatıyor.

Dün gece geç saatlerde yeni projeyi devreye almak için şirkete geldik babanla. 12 civarı da ayrıldık. Tabi aşırı uykusuzluk haliyle can çekişir bir halde yatağa zor attım kendimi. Bugün de sallana sallana dolaşıyorum. Karnımın içine giren iki şiddetli ağrı dünün etkisi olabilir. Sana birşey olacak diye o kadar korktum ki, ağlamamak için dişlerimi sıktım. Boş odaya gidip biraz uzandım, dinlendim. Şuan iyiyim meleğim... Umarım sen de çok çok çok iyisindir.

Cinsiyetini herkes merak ediyor. Ben artık erkek olacağın konusunda eminim. Hatta doktor kız dese bile bir süre inanmayabilirim.Çünkü içimde sürekli erkek olacağına dair bir his var. Kız veya erkek olman önemli değil tabii ki, ama 2 erkek kuzeninin yanında tam bir çete elemanı gibi yetişeceğinden hiç şüphem yok :) Çok yaramaz olursan ve birbirimizi üzersek........ :(!!!

Tekrar yazıcam şimdi ve herzaman Allaha emanet ol bebeğim...:)

9 Haziran 2009 Salı

Bebek de yapıyorum kariyer de...

Nil' in şarkısından sonra, bugünlerde yine moda oldu, "çocuk da yaparım kariyer de" sloganları... Mezuniyet töreninde karnı burnunda ünv. öğrencileri gazetelerde boy gösteriyor...

Canım bebeğim,
Anneciğinin gazetelere çıkmasına az kaldı :)
Yeni işime transfer olalı 1 ay olmadı, sürekli haftasonu ve akşam mesaileri ve bugün ilk projemizi devreye alıyoruz... Emeklerimizin sonuçlanması çok güzel... Annen şuan havalarda uçuyor..

Seninle böyle güzel şeyler başarmak harika. Eminim doğduktan sonra bu duygu kat kat artacak. Çünkü kolay değil. Anne adayı olmak bile zor. Hamileliğin verdiği bazı sıkıntılar oluyor, işimi kötü etkiliyor haliyle... İşte bunlara rağmen birşeyler başarmak gurur verici. En güzeli de seninle bunları paylaşmak...

Kanki teyzelerin hep "hamileliğin tadını çıkar" diyorlar. Çıkarılmıycak gibi değil ki...
Bugün köfteciye gittik şirketten 8 kız... Herkes aç gözü dönmüş mis kokular içinde köfte bekliyor. Vee ilk servis. Bir tabak köfte garsonla bizim masaya geliyor. Tabi ne oluyor? O tabak benim önüme koyuluyor!!!:):):)

Eğer olumsuz çok kötü birşey olmazsa seninle böyle harikalar diyarındaki ALICE gibi geçiririz kalan 7 ayımızı :)

Sen benim meleğimsin ya,

Şeytanın ters işlerini Selena gibi düze çevirirsin....

Senin varlığın beni hep mutlu olmaya zorlayacak...

İyiki girdin dünyama...

6 Haziran 2009 Cumartesi

Kalbin kalbimdir, kalbim kalbin...

Bebeğim,

Günlerdir beklediğim an sonunda geldi çattı. Merakla hasretle bazen acabalarla beklediğim doktor randevuma babanla gittik. Yıldız Hanım bizi çok ama çok iyi karşıladı. Ona olan güvenim bir kat daha arttı. Seni 2. kez gördük. Ama bu kez daha net, daha büyümüş olarak. En inanılmaz olan ise kalp atışlarını duymamdı. Sevinçten ağlamak böyle oluyormuş. Hem ağladım hem dakikada 170 kere atan kalbinin sesini dinledim. Annen o kalp atışlarının her birine kurban olur...

Meleğim,

Sana sahip olmak harika bişey. Randevudan sonra çarşıda dolaştığım her dakika ve şuan dahil, içimde büyüyen ve kalbi olan seni sevmekle, seni düşünmekle geçirdim. Bloguma yazmak için sabırsızlandım, defalarca babana, "inanamıyorum, içimde yaşıyor ve büyüyor" diyip durdum. Rabbimin bir mucizesi... Sana hayat veren Allah, kalbini içine koydu, çalışmasını sağlıyor. Günden güne büyümeni sağlarken bir yandan da beni anneliğe hazırlıyor. İnsanın aklının sınırlarını zorlayacak kadar içinden çıkılmaz bir durum. Şu an şu kanepede, şu dakikaları yaşayıp, şu satırları yazabildiğim için, anlattıklarım için O'na şükürler olsun...

Yıldız Hanıma teşekkür edip, bulutların üstünde uçarak, bir haftadır gitmek isteyip de gidemediğim kitap fuarına gittik. İçimden bebeğimle ilgili bir sürü kitap alıp hepsini okumak için aşırı bir istek var. Ama bazı kitapları da görüp ilk göz ağrım, yaramaz, uslanmaz, ele avuca gelmez yeğenim için aldım:

Veee kendim için aldığım kitaplar :


Bugün normal hayattan tamamen soyutlanmış hissediyorum. Sadece seninle varlığınla olmak bile bana ömür boyu yetecekmiş gibi. Sütümü içip yatıcam çünki bugün ikimiz de çok yorulduk. Seni seviyorum bebeğim... Sen benim bu dünyada elime verilmiş en büyük hediyem en büyük sevincimsin....

5 Haziran 2009 Cuma

Odanın duvarları, hayat gibi olsun renk renk...Ama siyah hiç olmasın...

Meleğim, bugünlerde işten kalan vaktimin çoğunda odanın tasarım işine kafa yoruyorum. Dün akşam babanla Kurtlar Vadisini izlerken, bir yandan da bebek alışveriş sitelerini gezdim durdum.
Ve işte bugüne kadar beğendiklerimin en güzeli...Odanın duvarı için sticker... Belki de odaya en son koyulacak parça ama odanı tasarlarken seçeceğim renklerde bana ilham vereceği için hiç vakit kaybetmedim ve siparişimi verdim.
Senin için aldığım ilk şey işte bu :) Şimdi sabırsızlıkla gelmesini beklemek kaldı...
Gülüyorum bir taraftan. Çünkü evlenirken de böyleydim.En son alınması gereken şeyleri en önce alırdım ve herkes bana kızardı. Ama pişman olmadım. Şuan insanların söyledikleri umrumda değil, sonuçta önemli olan keyifle senin gelişine hazırlanmak...
Daha odanla alakalı yapacak çok şey var ama acele etmiyorum. Nasılsa daha birsürü vaktimiz var.

Öğle tatilim bitti bebeğim. Gene gelicem...

2 Haziran 2009 Salı

Acıktım ölüyorum...

Meleğim,
Anneciğin yeni işine hemen adapte oldu. Yeni iş ile birlikte senin geleceğin haberini de aldı.
Şimdi artık bambaşka biri.

Sana hala mercimeğim demek büyük haksızlık. Çünkü artık fasulye tanesi kadarsın. Çok hızlı büyüyorsun. Bu hafta 15 mm kadar olduğun tahmin ediliyor. Son durumu Cumartesi günü 15:30' da Yıldız Hanım söyleyecek.

Nilgünle mesaiye kaldık gene. Saat 18:40. Çok acıktım. Kuşbaşılı kaşarlı pideler gelene kadar ölebilirim. Bu aniden acıkmalar ve bitkin düşmeler çok sık olmaya başladı. Bu yüzden acıkmadan sık ve az yemem gerekiyor.

Sanırım en favori yiyeceğim tavuktan tiskinmeye başladım. İşin garibi tatlı da yiyemiyorum :S
Bu durumun bir süre sonra değişeceğini ve bu durumun senin erkek olduğuna işaret ettiğini söylüyorlar. Onlara içimden kızıyorum. Böyle tahminlerle beni motive etmesinler....

Şimdi HABERLER.... HABERLER... HABERLER....
Ulusal Haberler :
  • Daum yeniden Fenerbahçeye transfer oldu...
  • Kayıp Air-France uçağının enkazı bulundu.
  • Film setinde düşüp başını çarpan Angelina Jolie hastanelik oldu.

Yerel Haberler :

  • İş arkadaşım Eyüp yeni 2. el bir araba aldı.
  • Mehmet abimizde şeker hastalığı görülmüş :S
  • Yusufu kene ısırdı, 10 gün sürekli takipte olacak. Önemli birşey olmayacağını umuyoruz.
  • Deden yarın prostat için biyopsi olacak. Dualarımız onunla.

İşte böyle meleğim. Hayat böyle ağır mevzular arasında akıp gidiyor. Geçen her gün seni bana yaklaştırıyor...